Sıkça Sorulan Sorular

Merak Ettiklerinizi Cevapladık

Dövme, ilk çağlardan bu yana süslenmek, prestij, statü, estetik gibi çeşitli amaçlarla sivri uçlu cisimler kullanarak, bitkisel boyaları deri altına aktarmak ve sabitlemektir. Dövmenin tanımında çok daha geniş açılımlar yapılabilir.

Dövme yapılacak bölge ve tüm malzemeler temiz ve steril olmalıdır. Yapılacak motif deriye transfer edilir. Kontürleri dövme makinesi ile çizilir. Sonra dövme yaptıran kişinin isteğine göre renklendirme veya gölgelendirme yapılır. Ayrıntılı bilgi için diğer makalelerimize göz atınız.

Genelde hafif bir batma hissi olarak tanımlanır. Yapılacak bölgeye göre acı seviyesi değişir. Bunu test etmenin en güzel yolu vücudun farklı bölgelerine çimdik atmaktır. Bu şekilde daha az acıyan yerinizi bulabilirsiniz. Dövme yaptıran kişilerden gelen ilk tepki bu muymuş ? tarzında olmakta ve ah bile denilmeyecek kadar bir acı tarif edilmektedir. Dövmeyi yapan kişinin ustalığı ve kullandığı malzemelerin kalitesi de çok önemlidir. Eskiden alkol bazlı boyalar kullanıldığından tabii ki biraz yakma durumu oluyordu fakat teknolojiyle birlikte bitkisel ve su bazlı boyalar bu durumu ortadan kaldırmıştır.

Çok önemli bir konu ve dövmecinin en sevmediği sorudur. Müşteri kapıdan girer girmez ‘’ Dövme kaça ? Dövme ne kadar ? Döğme kaç para ? Dövme açılış fiyatı nedir ? Dövme açılışı ne kadar ? Makine açılışı ne kadar ? Dövme makinesi kaçtan açılıyor ? ‘’ gibi sorulardan uzak durmalıdır. Müşteri kapıdan girip böyle bir soru sorduğunda dövme sanatçısının işi dövmeyi yapmadan bitmiştir. Dövmenin fiyatı boyutlarına, detaylarına ve işçilik kalitesine göre değişir. Dövmeciye fiyatın nasıl sorulması gerektiği dövme yaptırmak için en önemli faktördür. Dövme sanatçısıyla empati kurmanız tavsiye edilir. Bunlar yerine elinde bir fikir yada motif ile dövme sanatçısının karşına çıkılmalı ve hangi bölgeye ne büyüklükte dövme yaptırılacağı belirtilmelidir. Ayrıca dövmeciye gitmeden önce randevu almanız tavsiye edilir. Bu bilgiler ile dövmeciye işin fiyatını sorarsanız daha makul, kesin ve tam bir cevap alırsınız. En ucuz dövmeciyi ararken kaliteden ve hijyenden ödün vermemelisiniz. En önemli şey sizin sağlığınız ve mutlu olarak dövmeciden ayrılmanızdır. Ucuz dövme çoğu zaman problemleri peşinden getirir.

Bu sorunun muhatabı Diyanet İşleri ’dir. Kişinin hayat görüşü, dini ve vicdanı arasında hassas bir konudur. Dövmeciler sadece sanatları ile ilgilenirler. Fakat kalıcı dövme deride su geçirgenliğini engellemez. Geçici kına dövmesi ise tam tersi derinin gözeneklerini kapatır.

Kalıcı dövme tıbbi bir müdahale gerçekleşmedikçe veya lazer ile dövme silme işlemi yapılmadıkça ömür boyu sizinle kalır. Geçici dövme ise hint kınası ile yapılır ve 1-2 hafta arasında su ile temasa bağlı olarak kalıcılığını korur. Geçici dövme yoğun bir boya gibi cilt üzerine sürülerek yapılır ve yapılırken can acıtmaz. Geçici dövme acıtmaz fakat kına alerjiktir ve üst üste çok fazla yapılması tavsiye edilmez. Eğer kına ile dövme yaptırmaya başladığınızda acı veya yanma hissi duyarsanız hemen işlemi durdurup bölgeyi bol su ile yıkayınız.

1- Dövmecinin tavsiyelerini dinle. Dövme sanatçısı, dövmeni yaptırdıktan hemen sonra nasıl bakım yapman gerektiğini açıklayacaktır, o yüzden onun talimatlarına uymaya çalış. Dövmeni bandajlama şekli, başka dövme sanatçılarınınkinden farklı olabilir, o yüzden dövmenin doğru bir şekilde iyileşmesi için, onun verdiği tavsiyeleri ciddiye al.
Sana verdiği talimatları unutmamak için bir kağıda ya da telefonuna yaz. (Biz müşterilerimize kağıt veriyoruz)

2- Bandı 2-3 saat çıkartma. Dövme tamamlanınca, dövme sanatçısı o bölgeyi temizleyip antibakteriyel merhem sürer ve dövmeyi bir bandajla ya da şeffaf plastikle kapatır. Dövme salonundan çıkınca sakın bandajı açma isteğine yenik düşme. Bandajın orada olmasının amacı, dövmeni kir ve bakterileriden korumaktır ve çıkartılmadan önce 3 saate kadar orada kalmalıdır. Farklı dövme sanatçıları, yeni dövmeleri sarmak için farklı yöntemler kullandıkları için, dövme sanatçısına bandajın ne zaman çıkarılmasını tavsiye ettiğini sor. Bazı sanatçılar, kullandıkları ürünlere ve tekniklere bağlı olarak dövmeyi hiç sarmayabilirler.
Bandajı, sanatçının tavsiye ettiğinden daha uzun süre çıkarmazsan enfeksiyon kapmaya eğilimli olursun ve mürekkep sızma yapabilir.

3- Bandajı dikkatli bir şekilde çıkarmadan önce ellerini yıka. Önceden ellerini yıkamak, dövmene dokunduğunda enfeksiyon kapmasını engellemeye yardım eder. Bandajı daha kolay çıkarmak ve cildine yapışmasını önlemek amacıyla bandaja ılık su sürebilirsin. Yeni dövmene zarar vermemek için bandajı yavaşça ve dikkatlice çek.
Kullanılmış bandajı at.

4- Dövmeyi ılık su ve antibakteriyel sabunla yıka. Dövmeni suya sokmak yerine, avucuna ılık su alıp bunu dövmenin üstüne dök. Dövmeyi parmaklarınla nazikçe ovuşturup tüm kan, plazma ya da sızan mürekkep izlerini temizlemek için yumuşak ve kokusuz bir sıvı antibakteriyel ya da mikrop öldürücü sabun kullan. Bu, yaranın çok erken kabuklanmasını önlemeye yardım edecektir. Dövmeyi temizlemek için el bezi, lif ya da sünger kullanma çünkü bunlar bakteri barındırabilir. Dövmen tamamen iyileşinceye kadar bunları kullanma.
Dövmeyi doğrudan suya tutmaktan kaçın. Musluktan akan su, yeni dövmen için çok sert olabilir.

5- Dövmeyi kendi kendine kurumaya bırak ya da temiz bir kâğıt havluyla hafif hafif dokunarak kurula. Dövmeyi temizledikten sonra, en iyisi dövmenin kendi kendine kuruması olsa da dövmeyi nazikçe kurutmak için temiz, kuru bir kâğıt havlu da kullanabilirsin. Cildini tahriş etmekten kaçınmak için dövmeyi kâğıt havluyla ovuşturmaktan kaçın.
Normal havlular, dövmeni tahriş edebilir ya da küçük havların dövmeye yapışmasına yol açabilir, o yüzden kurulamak için sadece kâğıt havlu kullanmak en iyisidir.

6- Kokusuz bir antibakteriyel krem sür. Dövmen tamamen kuruyunca, biraz nemlendirici krem, tercihen tamamen doğal bir bakım kremi sür. Kremi mutlaka çok ince bir tabaka halinde sür ve cildin kremi emene kadar hafif hafif dokun. Ne tür bir krem sürmen gerektiğinden emin değilsen, dövme sanatçısına cildin için ne tavsiye edeceğini sor.
Aquaphor, nemlendirici olarak iyi ve tavsiye edilen bir seçenektir. Vazelin ya da Neosporin gibi petrol bazlı ürünler kullanma çünkü bunlar çok yoğundur ve gözenekleri tıkayabilir.
Dövmeni temizleyip nemlendirince tekrar sarmaktan kaçın.

7- Kabuklar kaybolana kadar dövmeni her gün yıka ve nemlendir. Dövmen tamamen iyileşinceye kadar, antibakteriyel sabun ve ılık suyla günde 2-3 kez yıkamaya devam et. Bu, dövmenin boyutuna ve yerine bağlı olarak 2 ila 6 hafta sürebilir. Nemlendirmek önemlidir ama dövmeyi losyona ya da merheme boğmamaya da dikkat et. Sadece ince bir tabaka yeterli.
Yıkarken yumuşak ve kokusuz bir sabun kullanmaya devam et.

8- Dövmeyi kendi kendine kurumaya bırak ya da temiz bir kâğıt havluyla hafif hafif dokunarak kurula. Dövmeyi temizledikten sonra, en iyisi dövmenin kendi kendine kuruması olsa da dövmeyi nazikçe kurutmak için temiz, kuru bir kâğıt havlu da kullanabilirsin. Cildini tahriş etmekten kaçınmak için dövmeyi kâğıt havluyla ovuşturmaktan kaçın.
Normal havlular, dövmeni tahriş edebilir ya da küçük havların dövmeye yapışmasına yol açabilir, o yüzden kurulamak için sadece kâğıt havlu kullanmak en iyisidir.

9- Kokusuz bir antibakteriyel krem sür. Dövmen tamamen kuruyunca, biraz nemlendirici krem, tercihen tamamen doğal bir bakım kremi sür. Kremi mutlaka çok ince bir tabaka hâlinde sür ve cildin kremi emene kadar hafif hafif dokun. Ne tür bir krem sürmen gerektiğinden emin değilsen, dövme sanatçısına cildin için ne tavsiye edeceğini sor.
Aquaphor, nemlendirici olarak iyi ve tavsiye edilen bir seçenektir. Vazelin ya da Neosporin gibi petrol bazlı ürünler kullanma çünkü bunlar çok yoğundur ve gözenekleri tıkayabilir.
Dövmeni temizleyip nemlendirince tekrar sarmaktan kaçın.

1- Kabuklar kaybolana kadar dövmeni her gün yıka ve nemlendir. Dövmen tamamen iyileşinceye kadar, antibakteriyel sabun ve ılık suyla günde 2-3 kez yıkamaya devam et. Bu, dövmenin boyutuna ve yerine bağlı olarak 2 ila 6 hafta sürebilir.
Nemlendirmek önemlidir ama dövmeyi losyona ya da merheme boğmamaya da dikkat et. Sadece ince bir tabaka yeterli.
Yıkarken yumuşak ve kokusuz bir sabun kullanmaya devam et.

2- Dövmenle oynayıp kaşımaktan kaçın. Dövmen iyileştikçe, üstü kabuk tutmaya başlar ve bu normaldir. Kabukların kuruyup kendi kendine düşmesine izin ver ve bu süreci kabuklarla oynayıp onları kaşıyarak hızlandırma. Bu, kabukların çok erken düşmesine neden olabilir ve bu, dövmenin üzerinde delikler ve açık renkli noktalar bırakabilir.
Kuru, kabuk tutan ya da soyulan cilt çok kaşınabilir ama dövmeni kaşımak da kabukların düşmesine neden olabilir.
Kaşıntı sorunun varsa, bununla mücadele etmek için nemlendirici merhem kullanmaya devam et.

3- Dövmeni doğrudan güneş ışığına maruz bırakma. Güneşin sert ışınları, cildinin su toplamasına ve dövmendeki bazı renklerin açılmasına neden olabilir. Bu yüzden, iyileşmenin ilk aşaması tamamlanıncaya kadar, en az 3 ila 4 hafta dövmeyi kapalı ve güneşten uzak tutmak en iyisidir.
Dövmen iyileşince, solmasını önlemek için güneş kremi sürmen iyi olur.

4- Dövmeyi suya sokmaktan kaçın. Dövmen tamamen iyileşinceye kadar, havuzda ya da denizde yüzme. Küvete sokmaktan da kaçın. Dövmenin uzun süre suda kalması derindeki mürekkebi dışarıya çekebilir ve dövmenin görüntüsüne zarar verebilir. Su, dövmeni enfekte edebilecek kir, bakteri ya da kimyasallar da içeriyor olabilir.
Bu aktiviteleri, dövmen iyileşince yapmak güvenli olacaktır ama şimdilik dövmeni lavaboda ya da duşta yıkamakla yetinmelisin.

5-Dövmeni tahriş etmemek için temiz ve bol giysiler giy. Yeni dövmenin olduğu yeri saran, dar ya da hareketleri kısıtlayıcı şeyler giymemeye çalış, özellikle de ilk başta. Dövmen iyileştikçe, plazma ve fazla mürekkep sızdıracaktır; bu da kıyafetinin dövmeye yapışmasına neden olabilir. Sonra kıyafeti çıkarmak acı verebilir ve yeni oluşan kabuğu koparabilir.
Kıyafetin dövmeye yapıştıysa sakın çekme! Önce bu bölgeyi suyla ıslat, çünkü bu, dövmene zarar vermeden kıyafetin gevşeyip çıkmasını sağlayabilir.
Dar giysiler, dövmene yeterince oksijen gitmesine engel olabilir ve oksijen, iyileşme süreci için çok önemlidir.

6-Dövmen iyileşmeden yorucu egzersizler yapma. Dövme, geniş bir alanı kaplıyorsa ya da eklemlerine yakınsa (dirseklerin ve dizlerin gibi), cildin fiziksel aktivite sırasında aşırı hareket ederse, dövmenin iyileşmesi daha uzun sürebilir. Hareket, cildinin çatlamasına ve tahriş olmasına neden olur, bu da iyileşmeyi geciktirir.
İnşaat ya da dans gibi fiziksel aktivite içeren bir işte çalışıyorsan, dövmeni 1 ya da 2 günlük bir izinden hemen önce yaptırmayı düşünmen iyi olur, böylece işe geri dönmeden önce dövmenin iyileşmesi için zaman olur.

Dövmenin sızıntı yapma ihtimaline karşı ilk birkaç gece eski ve temiz çarşaflar kullan.
Dövmeni yaptırdıktan sonra rötuşlara ihtiyacın olursa yeniden dövme salonuna git.
Dövmen iyileşirken kullandığın tüm kıyafetlerin ve havluların temiz olduğundan emin ol.
Sabunlarının ya da losyonlarının içinde hiç yapay koku ya da alkol olmadığından emin olmak için içindekiler kısmını oku.
Dövmen ulaşması zor bir yerdeyse, dövmenin bakımını yapmana yardım edecek birine ihtiyacın olabilir.

Yeni dövmeni sıcak suyla yıkamaktan kaçın.
Dövmen tamamen iyileşene kadar tıraş etme. Etrafını tıraş edersen, tahriş etmemek için tıraş köpüğünün dövmeye gelmemesine dikkat et.
Bandajı/plastik bandı dövmenin üstünde 3 saatten fazla bırakma.

İngilizce “pierce” kelimesi “deriyi delmek” anlamına gelir. Piercing de deriyi delerek içine takı (genelde çivi, halka, vida benzeri takılar) yerleştirmek veya bizatihi takının kendisi gibi anlamlar taşır. Ayrıca Türk Dil Kurumu’nun da bu kelimeye pirsing karşılığını önerdiğini ve “Herhangi bir yerine süs amacıyla takılan metal halka, kanca, top vb.” tanımını kullandığını belirtelim. Kulak, vurun, dudak, göbek deliği, dil, kaş gibi çeşitli bölgelere piercing takılabilir. Buralar vücudun hassas bölgeleri olduğu için ve piercing işleminde kesici-delici aletler kullanıldığı için piercing taktırmanın birtakım riskleri bulunmaktadır. Dolayısıyla bu işlemin güvenilir ve kaliteli yerlerde yaptırılması büyük önem taşır. Yani hijyen olmazsa olmazdır.

Vücudun hemen her yerine piercing taktırılabilir, ancak piercing taktırırken estetik kadar vücudun bu işlemi tolere etmesi ihtimalinin yüksek olduğu yerlere taktırmak da önemlidir. Keza yaşam tarzı da piercing taktırmak için önemli bir faktördür. Örneğin gün içinde kulaklık takmanızı gerektiren bir işte çalışıyorsanız kulak piercing’i kullanmanız pek doğru olmaz, zira takıya sürekli temas, bu bölgenin enfeksiyon kapmasına neden olabilir.

Piercing, bir beden süsüdür ve kişinin kendini ifade etmesini sağlayan bir yöntemdir. Yani modanın bir parçasıdır. Vücudu modifiye etmek olarak değerlendirebileceğimiz bu yöntemin tarihi çok eskilere uzanır. Piercing tarihçesine baktığımızda çok eskilere dayandığını görüyoruz. Örneğin burun piercing’inin 4000 yıl öncesine kadar uzandığını biliyoruz. İncil’in Genesis 24:22 bölümünde Hz. İbrahim yardımcısından oğlu İshak’a eş bulmasını ister. Hz. İbrahim’in yardımcısı Rebekah adında bir kadın bulur ve bir burun takısı hediye eder. Yakın tarihe baktığımızda ise burun piercing’inin 1960 ve 1970’lerde hippiler arasında popüler olduğunu görüyoruz.

Şimdi bu ilginç takının farklı kullanımlarına bakalım.

En popüler piercing türlerinden biridir. Kulağa piercing takmak için açılan delikler, çabuk iyileşir ve iyileşme sürecinde bağışıklık sistemine büyük bir yük bindirmez. Özellikle kulak kıkırdağına takılan piercing’lere özen göstermek çok önemlidir. Kıkırdak enfeksiyon kaparsa kalıcı sağlık sorunları meydana gelebilir. Bu nedenle kulak kıkırdağında ilhitaptan şüphelendiğinizde mutlaka doktora görünmelisiniz.

Kulak formu, insandan insana değişiklik gösterir. Bu nedenle dilediğiniz takıyı taktırmadan önce anatominizin buna uygun olduğunu kontrol ettirin. İyi bir piercing uzmanı, sizin istemediğiniz yerlere delik açmaz ve sizi doğru şekilde yönlendirir.

Dudak da piercing taktırmak için sıkça kullanılan bir bölgedir. Özellikle labret denen alt dudak ile çene ortasındaki kısım en çok takı taktırılan bölgedir. Hem ağız hem de yüz piercing’i olarak değerlendirilen dudak piercing’inin bakımı son derece önemlidir. Dudak bölgesinde yoğun bir kan akışı olduğu için açılan delik çabuk biçimde iyileşir.

Dudak piercing’inin taşıdığı en büyük risk, dudağa takılan takının diş ve dişetine temas etmesi sonucu oluşabilecek enfeksiyonlardır. Eğer ciddi bir durum oluşursa doktora ya da diş hekimine gitmekte büyük fayda vardır. Yumuşak bir yapıya sahip takı ya da dudak yapısına uygun bir takı sayesinde muhtemel sağlık sorunlarının önüne geçilebilir.

Oral, yani diş eti ve dil piercing’leri de popülerdir. Ağız içine açılan delikler, diş etlerinde bolca kan bulunması nedeniyle çabuk iyileşir. Ancak yine ağız içinin bakteri bakımından oldukça zengin olması oral piercing konusuna büyük önem vermeyi gerektirir. Ağız içindeki takının bir bölümü kırıldığında yutma ya da yanlış bir ısırık nedeniyle dişinizi kırma tehlikesi bulunur.

Ağız içi oldukça nemli bir yer olduğu için bakteri üremesine son derece elverişli bir yerdir. Bu da enfeksiyon oluşması için ideal bir ortam sağlar. Piercing’ten kaynaklı enfeksiyonlara büyük önem verilmeli ve derhal hekime başvurulmalıdır. Piercing’le oynama ve ısırma alışkanlığı diş etinin zarar görmesine ve hatta dişlerin ve dolguların hassaslaşarak kırılmasına neden olabilir. Dil piercing’i ağız içinde tükürük üretiminin artmasına neden olabilir.

Yutkunma sorunu, ateş, kızartı gibi durumlar meydana gelirse derhal hekime başvurmalısınız. Her öğünden sonra ağız çalkalama suyuyla ağzını çalkalayarak takı etrafında birikebilecek yemek artıklarını ortadan kaldırmalısınız.

Piercing takmak için burun ve yüze açılan delikler yüz bölgesindeki yoğun kan akışı nedeniyle çabuk iyileşir, ancak yüze takılan piercing’lere dikkatli bakılmazsa kalıcı izler meydana gelebilir. İnsan bedeninin en görünen bölgesi olan yüz, iş ve okul hayatındaki giyim kuşam kuralları gereği bazı durumlarda yasaklanabilir.

Özellikle burun deliği en popüler piercing noktalarından biridir. Hindistan ve Afrika kültürlerin uzun yıllardır kullanılan burun piercing’i son yıllarda ABD ve Avrupa’da da yaygınlaşmaya başladı. Burun piercing’i takarken kullanacağınız takının çok dar olmamasına dikkat edilmelidir.

Burun bölgesine yerleştirilen piercing’in iyileşmesi 2-3 ayı bulabilmektedir. Bu nedenle bu süre zarfında piercing’i çıkarmak deliğin tekrar açılmasına ve iyileşme sürecinin sıfırdan başlamasına neden olur ki bu durum enfeksiyona davet çıkarmak anlamına gelir. Bu nedenle piercing uzmanına sormadan asla kafanıza göre takıyı çıkarmayın.

Göbek deliği, göğüs ucu, göğüs, sırt, ense gibi bölgelere takılan piercing’ler genelde 6 ila 10 hafta içinde iyileşirler. Vücudun bu farklı yerlerine takılan piercing’lerin enfeksiyon kapmaması için piercing’lerle gereksiz yere oynamamalı, günde iki kere sabunla yıkalamalı ve havluyla kurulamalı, fazla temizlikten de kaçınmalısınız. Fazla temizleme, cildin hassaslaşmasına neden olur ve iyileşme sürecini uzatır. Umumi yüzme havuzlarına girmemeli ve temizliğinden emin olmadığınız sulara temas etmemelisiniz.

Piercing bakımı ve takı takmak için delinen bölgenin sağlığı konusunda dikkat etmeniz gereken bazı durumlar var. Ancak temel olarak şunları sayabiliriz.

*Delik açıldıktan sonra 24 saat boyunca o bölgeye ellemeyin.

*Tuzlu solüsyonla iki günde bir iki kez yıkayın.

*İlk birkaç hafta duş alın ve vücudunuzu ovmadan ve keselemeden yıkanın.

*Enfeksiyon belirtisi hissettiğinizde mutlaka doktora görünün.

Şimdi yapmanız gerekenlere daha detaylı bir şekilde bakalım.

24 Saat Dokunmayın
Piercing takıldıktan sonra 24 saat o bölgeye dokunmayın. Dokunacağınız zaman ise ellerinizi iyice yıkamaya özen gösterin. Kir, yağ gibi şeyler delik açılan bölgenin iyileşmesini engelleyebilir ve hatta enfeksiyona neden olabilir.

Olağan Durumları Aklınızda Bulundurun
Bu süreçte ihtiyatlı olmak gerekir ve kanama, sızlama gibi durumlar olağandır.

Normal bir iyileşme süreci şöyledir:

*Kanama, hassasiyet, kızarma ve şişme bu süreçte normaldir. Takı takıldıktan hemen sonra bu tür durumlar meydana gelebilir. Ancak aşırı kanama, aşırı şişme, aşırı ağrı meydana geliyorsa doktorla ya da piercing’i takan kişiyle görüşün. Genital bölgelerde açılan deliklerin birkaç gün kanama yaptığını unutmayın.

*Kaşınma ve renk değişimi de iyileşme sürecinin olağan bir parçasıdır. Delik açılan bölgede yeni hücreler oluşacağı için kaşınma meydana gelir. Yine aynı şekilde delik açılan yerden bir miktar sıvı gelebilir. Bu sıvıya lenf denir ve cildin renginin değişmesine neden olabilir.

Farklı Temizleme Yöntemlerini Bilin
Delinen bölgeyi, delme işlemini takip eden birkaç hafta boyunca günde bir kere tuzlu su bazlı solüsyonla yıkamak gerekir. Kullandığınız solüsyon, cildinizi rahatsız ediyorsa pirsing uzmanından diğer solüsyonlar hakkında bilgi alın.

*Kulak memesi için kullanılan takıyı, sıcak tuzlu su bulunan bir bardağın içine koyun sterilize edebilirsiniz. Göbek deliğine takılan takıyı temizlemek için de bir bardak tuzlu suyu, göbek deliğinize doğru tutarak bir süre bekleyin ve bardağı karnınıza doğru bastırarak akmasını engelleyin. Diğer her türlü takı içinse kağıt havluya bir miktar tuzlu su solüsyonu damlatarak delinen bölgeyi ve takıyı temizleyin.

*Eğer su ve sabun ile yıkamak istiyorsanız da günde en fazla 1-2 kez sabun kullanın. Sabunla yıkamanın en iyi yolu duştur. Duş esnasında life bir miktar sabun sürün ve 15-20 saniye deline bölgeyi hafifçe ovalayın.

*Tahriş ve enfeksiyon ihtimalini ortadan kaldırmak için fazla yıkamamaya da özen gösterin. Günde bir iki kez temizlik yeterlidir.

*Anti-bakteriyel ürünler ve sert sabunlardan kaçının. Bu maddeler iyileşen hücrelere zarar verebilir, cildinizi kurutabilir ve kabuk bağlamasına neden olabilir. Aynı şekilde asla ve asla alkolle temizlik yapmaya çalışmayın.

*Vücut losyonu, bebek yağı gibi şeyler kullanmayın. Bu maddeler kıvamları gereği cildin hava almasını engelleyerek iyileşme sürecini uzatabilirler.

*Ilık duş almak temizlik bakımından idealdir. Kızarıklıkları ve kirleri ortadan kaldırır. Delik açıldıktan sonra birkaç hafta küvette banyo yapmayın. Küvet bakteri bakımından zengin bir yerdir. Bu nedenle enfeksiyondan korunmak için küvette yıkanmayı bir süre erteleyin.

Darbe Almamaya Çalışın
Piercing ile temizlik dışında el temasında bulunmayın. Gereksiz yere oynamayın ve dokunmayın. Başka insanların temas etmesini ve öpmesini engelleyin. Delik iyileşene kadar spor yapmamaya çalışın. Voleybol oynarken o bölgeye gelebilecek bir top darbesi başınıza olmadık işler açabilir. Genital bölgelere takı takılması durumunda ilk 6-10 hafta boyunca cinsel ilişkiden kaçının. Keza dil ve ağız içine takı takılması durumunda da ilk 6 hafta öpüşmemeye dikkat edin.

Kirli Sulardan Uzak Durun
Göl, gölet, küvet, ırmak, dere, havuz gibi yerlerden uzak durun. Buradaki suların temiz olup olmadığından emin olmanız zordur. O yüzden sağlığınızı riske atmayın ve iyileşme süreci bitene kadar buralardan uzak durun.

Sabırlı Olun.
Unutmayın, açılan delik dışarıdan içeriye doğru iyileşir. Dolayısıyla siz deliğin iyileştiğini düşünseniz bile süreç tamamlanmamış olabilir. Bu yüzden iyileşme sürecinde takıyı çıkarmaya ve değiştirmeye çalışmayın. Bu tür müdahaleler iyileşme sürecinin baştan başlamasına neden olur. Ağrı, sızı duyarsanız da hemen paniğe kapılmayın. Bu durum %90 oranında piercing’in hareket etmesi nedeniyle meydana gelen bir ağrıdır. Her ağrının enfeksiyon anlamına gelmediğini unutmayın.